Finansal Teknolojiler

“Dijital Türk Lirası İşbirliği Platformu genişletilecek”

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu,  Dijital Türk Lirası İşbirliği Platformunun 2023 yılında seçili bankalar ve finansal teknoloji firmalarının katılımıyla genişletilmesine yönelik çalışmalara başlanıldığını bildirdi.

Kavcıoğlu, Merkez Bankası İdare Merkezi’nde düzenlenen Bankanın 91. Hesap Dönemi Olağan Genel Kurul Toplantısı’nın açılışında konuştu.

Kavcıoğlu, ihtiyaç duyulan teknolojik çözüm ve sistemlerin oluşturulması için çalışmalar sürdürdüklerine dikkati çekerek, şöyle konuştu:

“Bu çerçevede, ödemeler altyapımızı yenilikçi iş yapma modelleriyle destekledik. 2021 yılında uygulamaya koyduğumuz Fonların Anlık ve Sürekli Transferi Uygulamamız FAST’in güvenliğini artırmak amacıyla önemli bir katman servis olan SİPER servisini geliştirerek hizmete sunduk. Ödemeler alanında bir diğer önemli uygulama olan TR karekod kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla düzenleme, altyapı ve tanıtım çalışmalarımıza devam ettik.

FAST sisteminin alışverişlerde alternatif bir ödeme yöntemi olarak kullanılabilmesi için sürdürülen FAST TR karekod çalışmalarını başarılı bir şekilde tamamladık. Ayrıca, açık bankacılık hizmetlerini kullanıma açarak, bankalarımızın GEÇİT altyapısı üzerinden hizmet vermelerine olanak tanıdık. Sonuç olarak, ödeme ve para transferi işlemlerinin sorunsuz, hızlı ve güvenilir bir ortamda her an, her yerde gerçekleşebilmesine katkı sağlayan yenilikçi uygulamalarımızla Liralaşma Stratejimize teknolojik açıdan destek sağladık.”


Geçen yıl finansal inovasyon alanında da önemli adımlar atarak Bankanın öncülüğünde ilgili kurumlarla gerçekleştirdikleri mutabakatla Dijital Türk Lirası İşbirliği Platformu’nu oluşturduklarını anımsatan Kavcıoğlu, “Buna ek olarak, Dijital Türk Lirası İşbirliği Platformunun 2023 yılında seçili bankalar ve finansal teknoloji firmalarının katılımıyla genişletilmesine yönelik çalışmalara başladık.” dedi.


Kavcıoğlu, 2022 yılında, küresel gündemin öncelikli konuları arasında yer alan iklim değişikliğine ilişkin gelişmeleri yakından izlemeye devam ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:

“Ülkemizin ‘2053 Net Sıfır Emisyon’ ve ‘Yeşil Kalkınma’ hedefleri doğrultusunda iklim değişikliğiyle mücadelede Bankamız görev alanında yer alan başlıklarda katkı sağlamak amacıyla ulusal ve uluslararası platformlarda rol aldık. Önümüzdeki dönemde, iklim değişikliğinin ekonomi ve finansal sisteme olan yansımalarının takibini ve bu konuda ulusal ve uluslararası paydaşlarla yaptığımız işbirliğini sürdüreceğiz.

Merkez Bankası olarak, bu yıl yapımı tamamlanan İstanbul Finans Merkezi’nde, Cumhuriyet’imizin 100. yılını yaşamanın gururu ve sorumluluk bilinciyle başta para politikaları olmak üzere, fiyat istikrarı ve finansal istikrarla ilgili tüm konularda kalıcı başarı ve sürdürülebilirlik odaklı yoğun bir çalışma içinde olacağız.”

“Kademeli normalleşme başladı”

Küresel arz şoklarının etkilerini yitirmesi ve döviz piyasalarında görülen istikrarla birlikte 2022 yılının ikinci yarısından itibaren enflasyonun ana eğiliminde kademeli normalleşme sürecinin başladığına işaret eden Kavcıoğlu, “Önümüzdeki dönemde ‘Liralaşma Stratejisi’ kapsamında uyguladığımız politika bileşimi, sağlıklı kredi büyümesi kanalıyla finansal istikrarı ve finansman maliyeti kanalıyla potansiyel üretimi desteklemeye devam edecektir, arz-talep dengesine olumlu katkı verecektir. Bu doğrultuda fiyatlama davranışlarında ve enflasyon beklentilerinde iyileşmeyle enflasyonda kalıcı olarak düşüş sağlanacaktır.” ifadelerini kullandı.

Kavcıoğlu, 2022 yılında, fiyat istikrarının sürdürülebilir bir çerçevede yeniden şekillenmesi amacıyla tüm politika araçlarında Türk lirasını önceleyen geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme sürecini yürüttüklerini anlattı. Bu kapsamda, bütüncül bir yaklaşımla oluşturdukları “Liralaşma Stratejisi”ni uygulamaya koyduklarını vurgulayan Kavcıoğlu, “Liralaşma Stratejisi ile kısa vadede enflasyon ve fiyatlama davranışlarında döviz kuruna olan hassasiyeti gidermeye çalıştık. Orta vadede ise üretim ve ihracatı desteklemek suretiyle cari işlemler dengesini güçlendirmeyi hedefledik.” değerlendirmesinde bulundu.

Liralaşma Stratejesi’ni uygularken faiz indirimleriyle birlikte finansal istikrar ve fiyat istikrarı üzerindeki riskleri kontrol etmek için makro ihtiyati politika setini hedefli kredi anlayışı çerçevesinde güncellediklerini dile getiren Kavcıoğlu, hedefli kredi anlayışıyla kredilerin yatırımı, üretim ve istihdamı destekleyen faaliyet alanlarında kullanılmasına öncelik veren bir çerçeveyi esas aldıklarını bildirdi.

“Rezervlerimiz yüzde 17 arttı”

Kavcıoğlu, uluslararası rezervleri güçlendirmeye yönelik etkin bir rezerv yönetimi uyguladıklarını belirterek, “Kur dönüşümlü mevduat hesapları, yurt dışında yerleşik vatandaşlarımız için geliştirdiğimiz YUVAM hesapları, fiziki altının finansal sisteme kazandırılmasına yönelik FATSİ hesapları ve ihracat gelirlerinin bir kısmının Merkez Bankasına satılmasına yönelik düzenlemeler sayesinde kaynak çeşitliliğimizi artırdık. Tüm bu uygulamalarımız sonucunda, uluslararası rezervlerimiz 2021 yılı sonunda 111 milyar dolar seviyesinden 2022 yılı sonunda 128,8 milyar dolara ulaşarak yüzde 17 artmıştır. Öte yandan, 2022 yılında merkez bankalarının uluslararası rezervleri, küresel ölçekte yüzde 6 oranında azalmıştır.” dedi.

Rezerv biriktirme araçlarından biri olan döviz ve altından dönüşümlü mevduatlar dahil liralaşma politikası çerçevesinde atılan adımların, bankanın bilançosu için nette bir maliyet oluşturmadığının görüldüğünü dile getiren Kavcıoğlu, şunları söyledi:

“Döviz ve altından dönüşümlü mevduat hesapları, teminat politikasında yapılan değişiklikler çerçevesinde tutulan Türk lirası cinsi menkul kıymetler, Türk lirası cinsi zorunlu karşılıklarda değişen faiz maliyeti, yabancı para cinsi zorunlu karşılık komisyonların değişimleri ve Türk lirası reeskont senetlerinin reeskont kredilerindeki liralaşma sonucu artışının bilanço üzerindeki toplam etkisi dengededir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir