Katılım Finans Sözlüğü

AKİT

Hukukî sonuç doğurmak amacı ile iki veya daha çok kimsenin veya kuruluşun karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanları ile gerçekleşen işlem, sözleşme, mukavele, kontrat.

BEY’

Satış, mal ya da satılabilir bir hakkın bedel karşılığı bir başkasına devredilmesi. 

BİRİM DEĞERİ

Katılım bankasının katılma hesaplarına fon kabul ettiği ilk gün için 100 olarak kabul edilen ancak kâr veya zarar edildiğinde değişen, kâr veya zarar kayıtlarının yapıldığı günlerde, vadelerine göre ayrılmış her bir fonun toplam değerinin fonun bir önceki günkü toplam hesap değerine bölünmesi suretiyle hesaplanan, kâr veya zarar kaydı yapılmayan günlerde ise bir önceki günün birim değerine eşit olan katsayıyı ifade eder.

ENFLASYON FARKI

Paranın kaybettiği değer, paranın alım gücündeki azalma oranı. Enflasyon farkının borçludan talep edilmesi faiz değildir. Bilakis enflasyon farkı alacaklının hakkıdır. 

FAİZ

Borçtan (karz) elde edilen gelir. Örneğin 100.000 TL borç verip 48 ay vadede 125.000 TL istendiği takdirde verilen borç ile tahsil edilen miktar arasındaki 25.000 TL faiz sayılır. Ayrıca birbirinin yerine geçebilecek malların vadeli satımı da faizli işlem kabul edilir. Mesela 100.000 TL verip üç ay sonra 46.000 EURO almak faizli işlemdir. Zira, paralar birbirinin yerine geçebilirler. İslamiyet’te borçtan gelir (menfaat) sağlamak yasaklanmıştır. Borç verilecekse faizsiz verilmelidir; ticaret (mal alım satımı) ise mübahtır. 

Borç (Deyn veya Kredi) faizi; ödünç, alım-satım veya başka her hangi bir sebepten zimmete geçen bir borca karşılık ödenecek olan mal veya parada, belli bir vadeden dolayı şart kılınan fazlalıktır. 

FAİZSİZ BANKACILIK

Fon toplama ve fon kullandırma faaliyetleri ile diğer bütün bankacılık işlemlerinde faizin kullanılmadığı, parasal işlemlerle mal ve hizmet hareketlerinin birbirine sıkı sıkıya bağlandığı, her para hareketinin mutlaka bir mal veya hizmete karşılık geldiği; gelirin kâr ve zarar ortaklığı esasına göre bölüşüldüğü finansal sistem.

GARAR

Belirsizlik hali, bilinmezlik, meçhuliyet.  

HESAP DEĞERİ

Katılım bankasının katılma hesaplarına fon kabul ettiği ilk gün, hesap sahibince yatırılan tutarın 100 olarak kabul edilen birim değere bölünmesi suretiyle, müteakip günlerde ise, para yatıran veya çeken kişiye ait hesap değerine, hesap sahibince yatırılan veya çekilen miktarın birim değere bölünmesi ile bulunacak tutarın, para yatırılmışsa eklenmesi, para çekilmişse çıkarılması suretiyle hesaplanan ve katılma hesabı sahiplerinin fon mevcuduna katılma oranını gösteren katsayıyı ifade eder.

ÎCARE

Kiralama, menfaat satışı. Örneğin bir evin kullanım hakkının (menfaat) belli bir bedel karşılığı belli bir süreliğine başkasına devredilmesidir. İnsanların emeklerini kiralamaları da mümkündür. Bugün yapılan iş sözleşmeleri aslında icare akdidir.

ÎNE SATIŞI

Peşin bedelle satılan bir malın vadeli bedelle geri alınmasıdır. Yani 100.000 TL’ye peşin bedelle bir malı satıp aynı malı 48 ay vadeyle 120.000 TL bedelle geri almaktır. Vadeli bedelle alınan bir malın peşin bedelle geri satılması diye de tanımlanır. Örneğin 48 ay vadeyle 120.000 TL’ye satın alınan bir malın 100.000 TL’ye peşin geri satılmasıdır. Bu yolla nakit temin edilmektedir. Faiz haram olduğu için ticari işlem görüntüsü altında nakit temin edilmeye çalışılmaktadır. Bu işlem bir faiz hilesi olduğu için İslam alimlerinin çoğunluğu tarafından meşru görülmemiştir.

İSTİĞLAL SATIŞI

Belli bir vadede satış bedeliyle geri alma vadiyle satılan malı söz konusu vadeye kadar kiralamaktır. Yani peşin 150.000 TL’ye bir evi satıp, söz konusu evi 3 yıl sonra geri 150.000 TL’ye almayı vaat etmek ve bu 3 yıl için de evi yeni sahibinden belli bir bedelle kiralamaktır.

KABZ

Teslim almak, tesellüm. Satın alınan bir malı teslim almak ve malın bedelini satıcıya vermektir. Kabz ikiye ayrılır: 

  1. Gerçek kabz malın el ile alınmasıdır. Market alışverişlerinde aldığımız malları gerçekten kabzetmiş oluruz. 
  2. Hükmi kabz ise satın aldığımız mal ya da sattığımız malın bedeli üzerinde tasarrufta bulunabilme imkanı elde etmemizdir. Bu durumda malı ya da bedelini elimize almamaktayız, ancak bunlar üzerinde tasarruf hakkı elde etmekteyiz. Örneğin sattığımız malın bedelinin banka hesabımıza kaydedilmesi ve satın aldığımız arsayı görmediğimiz halde tapusunu devralmamız böyledir.

KÂR

Malın maliyeti ile fiyatı arasındaki fark. Kâr meşrudur. Alıcı aldatılmadığı sürece piyasa fiyatı esastır. Yani kârın belli bir oranda olması şartı yoktur.

KAR-ZARAR ORTAKLIĞI YATIRIMI

Müşteri ile katılım bankası arasında Kâr ve Zarar Ortaklığı Yatırım Sözleşmesi çerçevesinde finansman ihtiyacı bulunan gerçek ve tüzel kişilerin tüm faaliyetlerinden veya belirli bir faaliyetinden veya belirli bir parti malın alım satımından doğacak kâr ve zarara katılmak üzere finansman sağlanması işlemidir. Sözleşmede tarafların kâr ve zarar katılım payları ile varsa teminatlar açıkça gösterilir.

KARZ

Borç, para borcu, el borcu. Örneğin 100.000 TL borç vermek, 10 ton buğday borç vermek. Karz işlemi menfaat karşılığı olamaz. Örneğin 100.000 TL borç verip 120.000 TL isteyemeyeceğimiz gibi 100.000 TL verdiğimiz kişinin evinde bir yıl kirasız da oturamayız. Her ikisi de faiz sayılır.

KARZ-I HASEN

Faizsiz borç vermek, borçtan gelir elde etmemek. Örneğin 100.000 TL borç verip yine 100.000 TL almak. Öte yandan, enflasyon farkını istemek meşrudur.

KATILIM ENDEKSİ

Katılım Endeksi, İMKB’de işlem gören ve Katılım Bankacılığı prensiplerine uygun hisse senetlerinden oluşan bir borsa endeksidir.

KATILIM FONU

Katılım bankaları nezdinde açtırılan gerçek ve tüzel kişilere ait özel cari hesap ve katılma hesaplarında yer alan parayı ifade eder.

KİRA SERTİFİKASI

İcare sukukunun Türkçe’sidir. Yani kira akdine (aslında istiğlal satışına) dayanan sukuk demektir. Şöyle ki bir varlığa sahip taraf, bu varlığı menkul kıymetleştirir ve üçüncü taraflara devreder. Ardından söz konusu varlık yeniden sukuk alıcılarından kiralanır. Belli bir vade sonunda sukuk bedelleri ödenerek varlık yeniden satın alınır. 

KURUMSAL FİNANSMAN DESTEĞİ

İşletmenin (Finansman Müşterisi) ihtiyaç duyduğu her türlü emtia, gayrimenkul ve hizmet bedellerinin katılım bankasınca işletme adına satıcıya ödenmesi ve bunun karşılığında işletmenin borçlandırılması işlemidir. Bir nevi işletme sermayesi İhtiyacının karşılanmasıdır.

LİSTE FİYAT ÜZERİNE AKİT

Bir malın vadeli satımı ve vadeli satımda vade farkı uygulanması meşrudur. Ayrıca alım satım sözleşmelerinde tarafları anlaşmazlığa sürüklemeyen küçük belirsizlikler de caizdir. Katılım bankacılığında vadesinde ödenmeyen borçlar sorununu alıcı ve satıcıyı mağdur etmeden ve İslam hukukuna uygun bir usulle çözebilmenin yollarından biri satış sözleşmesinin liste fiyat üzerine yapılmasıdır. Bu tür sözleşmelerde malın peşin fiyatı ve bu fiyata uygulanacak günlük vade farkı bellidir. Müşteri mal bedelini istediği vadede ödeyebilir. Taraflar buna razıdır. Ancak müşteri malın bedelini hangi vadede öderse o kadar günlük vade farkı alınacaktır. Müşterinin bütün borcu tamamladığı tarihte malın nihaî bedeli sabitlenmiş olmaktadır. O zamana kadarki ödemeler bu nihaî bedele göre avans sayılmaktadır. 

 Katılım bankalarının hem normal murabahalarında hem de kredi kartı üzerinden yaptığı murabahalarda bu tür sözleşmeler yapılmaktadır. 

MAHRUM KALINAN KAR PAYI

İlkesel olarak borçların vadesinde ödenmesi ve borcun vadesinde ödenmemesi sebebiyle alacaklının uğradığı fiili zararların tazmini gerekir. Bazı İslam hukukçuları vadesinde ödenmeyen borçlar sebebiyle alacaklının uğradığı muhtemel kâr kayıplarının da telafi edilmesi gerektiğini söylemişlerdir. Yani katılım bankasına borçlu olan bir şirket vadesinde borcunu ödemediği için katılım bankası söz konusu meblağı işletemediğinden bir kâr kaybı yaşamaktadır. Bu kâr kaybına sebep olan taraf bunu telafi etmek zorundadır. İşte buna mahrum kalınan kâr payı denilmektedir.

MUDARİP

Mudarebe ortaklığında sermayeyi alıp, işletecek kişiye mudârip denir. İşletmeci. Katılma hesaplarında mudarip bankadır. Yani sermayedar ortaklarından aldığı sermayeyi işletecek olan taraftır.

MURABAHA KART

Murabaha yapılmasına imkan sağlayan kredi kartı. Kredi kartı, bankaların nakit kredi vermelerini ve alım satımlarda alıcı ile satıcının arasına girebilmelerini temin eden pratik bir ödeme aracıdır. Katılım bankaları kredi kartı üzerinden nakit kredi vermezler. Nakit avans verirlerse buna faiz yansıtamazlar. Faizli bankalar hem nakit çekime izin verir hem de buna faiz yansıtır. Katılım bankaları kredi kartı sistemiyle alım satımlara iki şekilde dahil olabilir: kefalet yoluyla ve murabaha yoluyla. Kefalet yolu şöyle olur: Katılım bankası kart hamiline kefil olur. Kart hamili mal alır. Parasını ona kefaleten katılım bankası öder. Son ödeme tarihinde borcu aynıyla tahsil eder (charge card). Bu kartta taksitlendirme olmaz. Borç ödenmezse İslam hukukçularının gösterdiği yollardan biri uygulanabilir: Enflasyon farkı alınabilir, borç dövize-altına endekslenebilir, mahrum kalınan kar payı alınabilir, gecikme cezası alınabilir, gecikme cezası alınıp hayır işlerine harcanabilir. Murabaha yolu şöyle olur: Kart hamili, katılım bankasının vekilidir. Kredi kartıyla aldığı bütün mallar katılım bankası adına alınır. Kredi kartı POS cihazına girip izin talebinde bulununca katılım bankası kendi adına mal alımına izin verir. Alınan mallar katılım bankasından da akdi kâr oranı üzerinden liste fiyatla kart hamiline satılır. Bu işlem saniyeler içinde gerçekleşir. İslam hukukunda bu mümkündür. Buna göre kart hamili aldığı bütün malları katılım bankası adına almakta ve katılım bankasından da vadeli liste fiyat üzerinden satın almaktadır. Son ödeme tarihinde ödeme yaparsa vade farkı sıfırdır. Ödeme yapmaz, vade devam etsin isterse; ödeme yapacağı vadeye kadar vade farkı yansır. Mal satışından doğan vade farkı faiz değil meşru kârdır. Katılım bankası kredi kartı hem nakit çekim yaptırmaz hem de haram olan malların alım satımına aracı olmamak için önlemler almaya çalışır. 

MUSAKAAT

Ziraat ortaklıklarıdır. Musakaatta bir taraf meyve ağaçlarını temin eder diğer taraf bunların bakımını üstlenir.

MUZARAA

Ziraat ortaklıklarıdır. Muzaraa yönteminde, bir taraf sermaye olarak arazisini, diğer tarafta iş gücünü üstlenir. 

MÜŞAREKE

Sermaye ortaklığı, her iki tarafın da sermayeye katıldığı ortaklık. Bu ortaklıkta kâr anlaşmaya göre paylaşılır; ancak zarar sermayedeki hisseye göre dağıtılır.

MÜTEKAVVİM MAL

Fiilen elde edilmiş olan ve İslâm’ın yararlanmayı mubah kıldığı her şey mütekavvim maldır. Gayrimenkuller, menkuller, yiyecekler vs. Gayri mütekavvim mal ise fiilen elde edilmemiş olan veya İslâm’a göre, zaruret hali dışında yararlanılması mübah olmayan şeylerdir. Sudaki balık, havadaki kuş, toprak altındaki madenler ve ormandaki av hayvanları gibi henüz elde edilmemiş şeyler örfen gayri mütekavvim maldır. Ayrıca şarap ve domuz eti müslümana göre mütekavvim mal değildir. Çünkü zaruret dışında bu ikisinden müslümanın yararlanması mübah değildir. Bunlar gayrimüslimlere göre ise mütekavvim maldır Mütekavvim mal üzerindeki satım, kira, hibe, icâre, rehin, vasiyet, ortaklık vb. akitler geçerli (sahih); gayri mütekavvim mal üzerindekiler ise batıl olur. Yine mütekavvim mal telef edilirse, mislî ise mislini, kıyemî ise kıymetini tâzmin etmek gerekir. Gayri mütekavvim mal, müslümana ait olursa tazmin yükümlülüğü bulunmaz. Yani bir müslümanın şarap fıçıları delinip içindeki mal telef edilse dinen tazmin sorumluluğu olmaz.

ÖZEL CARİ HESAP

Hesap sahibi ile banka arasında kısmen borç kısmen emanet hükmü doğuran ve hesap sahibine herhangi bir gelir, faiz, zarar ihtimali doğurmayan hesaplardır. Bu hesaplara yatırılan paraların banka tarafından kullanımına izin verildiği ve bankanın bu paraları tazmin mükellefiyeti olduğu için bir açıdan hesaplardaki paralar bankaya verilmiş borç sayılır. Diğer açıdan ise bankanın paranın tamamını kullanamaması, hesap sahiplerine her an ödeme yapabilmek için hazırda para tutması, çok kısa zamanlar için cari hesapların kullanılabilmesi, internet üzerinden işlemlere imkan tanınması gibi sebeplerle emanet de sayılabilirler.

RABBUL-MAL

Sermaye sahibi. Katılma hesabı sahipleri bankaya nispetle rabbü’l-mal sayılırlar. Banka ise mudariptir. 

SARF

Karşılıklı olarak para hükmündeki şeylerin alınıp satılmasıdır. TL, USD, EURO arasındaki alım satımlar sarf işlemi sayılırlar. Külçe ve gram altınlar da para sayıldığı için TL karşılığı külçe/gram altın alım satımı da sarf akdi sayılır. Sarf sözleşmeleri vadeli yapılamaz.

SELEM

Para peşin mal veresiye satış. Satılan malın ölçü, tartı, çeşit vb. bütün nitelikleri hiçbir meçhul yön kalmayacak şekilde belirlenmeli; ayrıca malın teslim edileceği vade de bilinmelidir. Malın bedeli satım sözleşmesi anında satıcıya teslim edilmek zorundadır.

SEMEN

Malın bedeli.

TEKAFÜL

İslami sigortacılık sisteminin diğer adıdır. Yardımlaşma, dayanışma, bağış ve ortaklık esasına dayanır. Ödenen primler sigorta şirketinin değil katılımcılarındır. Bu primlerle katılımcılara sigorta tazminatı ödenir. Ayrıca bu fonlar faizsiz yatırım alanlarında değerlendirilerek katılımcılar adına kâr sağlanır.

TEVERRUK SATIŞI

Vadeli bedelle alınan bir malın spot piyasada peşin satılmasıdır. Yani 48 vadeyle 120.000 TL’ye alınan bir arsanın peşin bedelle 100.000 TL’ye satılmasıdır. Eğer ikinci satış başta yapılan ön anlaşma ile ilk satıcıya olursa îne satışı gerçekleşir. Îne satışı meşru değilken teverruk meşrudur. Çünkü teverruk satışında alınıp satılan malın mülkiyeti satıcıdan tamamen farklı birisine geçmektedir. Bu geçiş gerçekten olup göstermelik değildir.

VADE FARKI

Kapitalizmde vade farkı faiz olarak görülmekte ve vadeli satılan bir malın faturasında peşin fiyatla vade farkı ayrı ayrı gösterilerek, vade farkı ‘faiz’ olarak belirtilmektedir. Oysa fiyatı bastan ve kesin olarak belirlemek şartıyla, bir malın vade sebebiyle daha yüksek fiyattan satılması caiz olup, bu vade farkı İslâm’a göre faiz değildir. Çünkü mal ile para arasında faiz ilişkisi doğuracak bir bağ yoktur. Fakat vadeli satılan bir malın borcu vadesinde ödenmediği takdirde, bu borca uygulanacak vade farkı tam anlamıyla faizdir. Çünkü artık mal-para değil, para-para ilişkisi vardır ve bugünkü borç para ile gelecekte ödenecek para arasında, ‘Bu bundan daha fazla veya az’ demeyi mümkün kılacak bir faiz bağı kurulmuş olur.

VEFA SATIŞI

Belli bir vadede satış bedeliyle geri alma vadiyle mal satmak. Yani 150.000 TL peşin bedelle satılan bir malı 3 yıl sonra 150.000 Tl bedelle geri alma vadinde bulunmaktır. Bunun satış mı rehinli borç mu olduğu tartışmalıdır. Mecelle satış değil borçtur demektedir.

WAKALA

Wakala, acentelik sözleşmesidir ve genellikle uzmanlık ücreti içermektedir. Genel olarak büyük depo hesapları için kullanılmaktadır. Kişi/kurum yatırım yapılan sermayeye sahiptir ve başka bir kurumu acente olarak atar ve uzmanlık ücreti öder.


Kaynak: TKBB