Katılım Finans ÜrünleriKatılım Sermaye Piyasası

Paya dayalı kitle fonlaması caiz midir?


SPK tarafından yayınlanan “Paya Dayalı Kitle Fonlaması Tebliği” çerçevesinde; kitle fonlaması faaliyetinin hukuki düzenlemeler ile sağlamlaştırılmış bir alt yapı üzerinden hizmet verilerek yerine getirilmesi mümkün hale gelmiştir.

Kitle fonlaması, bir proje veya girişimin hayata geçmesi için gerekli finansmanın sağlanması amacıyla kitle fonlama platformları aracılığıyla internet üzerinden halktan para toplanması işlemine denilir (bk. 03.10.2019 tarih ve 30907 sayılı Paya Dayalı Kitle Fonlaması Tebliği).

İngilizcede crowdfunding olarak bilinen kitle fonlama; bir proje, girişim, hizmet ya da ürünün hayata geçmesi için gerekli olan fonun, dijital platformlarda yapılan tanıtım aracılığıyla temin edilmesidir. Kitle fonlamada üç temel unsur bulunmaktadır.

Bu unsurlar aşağıdaki gibidir: 

  • Proje sahibi
  • Projeyi fonlayan kişi / kişiler
  • Kitle fonlama platformu

Kitle fonlama da proje / girişim sahiplerinin girişimci olma koşulu yoktur. Hem sosyal sorumluluk projeleri hem de gelir beklentisi ile meydana gelen girişimler gibi pek çok fikir için kitlesel fonlama talebi açılabilir. Projeyi fonlayan kişiler ise tercih edilen kitle fonlama yöntemine bağlı olarak, ilgili projeyi yatırım ya da destek amaçlı fonlayabilmektedir.

Kitle fonlama sürecinin ilk adımında girişimciler seçtikleri platform üzerinden projelerini anlattıkları bir başvuru gerçekleştirirler. Eğer başvuru seçilen platform tarafından kabul edilir ise, projenin gerçekleştirilebilmesi için gerekli fon tutarı ve zaman dilimi belirlenerek oluşturulan kampanya sürecinde girişimciler, yatırımcıları bilgilendirir. Fon oluşturulması aşamasına gelindiğinde ise yatırımcılar farklı projeleri inceleme ve seçtikleri projeye fon yatırma imkanı bulurlar. Öngörülen süre içerisinde fon toplanır ise, ilgili olan platform önceden belirlenen komisyon tutarını keserek proje sahibine ödemeyi gerçekleştirir. Ancak, belirlenen süre zarfında fon toplanmaz ise, bazı platformlar komisyon tutarını kesmeyebilir. ​

Paya dayalı kitle fonlaması caiz midir?

Paya dayalı kitle fonlamasında temel gaye; banka gibi geleneksel kurumlardan gerekli fonu sağlayamayan girişimcilerin, kitlelerden ortaklık yöntemiyle fon temin etmesidir. İslam hukukuna göre ortaklık temelli finansmanlarla benzerlik göstermektedir.

Paya dayalı kitle fonlamasında, SPK girişimciye sermaye bakımından iki şekilde şirket kurma imkânı sunmaktadır. Bunlar girişimcinin sermaye koyarak şirket kurması ve sermaye koymayarak şirket kurmasıdır. Bu durumun İslam hukuku açısından incelendiğinde, iki farklı ortaklık türü olduğu görülmektedir. Bunlardan biri müşâreke diğeri ise mudârebe ortaklığıdır.

Paya dayalı kitle fonlamasında ise sermaye şarttır ve insan emeği, sermaye olarak nitelendirilmemektedir. Ayrıca mevzuat gereği sadece A.Ş sıfatına sahip taraflarca fonlama talebi oluşturulabilmektedir. Buna göre, mudârebe akdi sadece sermaye unsuru ile belirlenmemektedir. Bu yüzden “mudârebe” sözleşmesinin paya dayalı kitle fonlaması açısından uygulama zemini bulunmamaktadır.

Paya dayalı kitle fonlamasında girişimcinin projesi başarılı olduğu takdirde şirket kurması mecburidir ve girişimcinin söz konusu şirkete sermaye koyması durumunda muşâreke ortaklığı gündeme gelmektedir.

Sonuç olarak, dijitalleşen küresel dünyada geleneksel finansman yöntemlerinin yanında coğrafi sınırlara bağlı kalmadan elindeki sermayeyi değerlendirmek isteyen ve dini hassasiyet taşıyan yatırımcıların, girişimcilerin fon taleplerini karşılayarak ortaklık yoluyla temettü elde ettiği paya dayalı kitlesel fonlama yöntemi, muşâreke sistemiyle uyumluluk arz etmekte ve fıkhen meşruiyet zemini bulunmaktadır.

Kitle fonlaması sisteminde projenin sahipleri ile projeyi fonlayan kişiler arasında aracılık yapan platformların, gerekli altyapıyı kurma ve taraflar arasındaki iletişimi sağlamak için çalışmalar yapma karşılığında tarafların birinden veya her ikisinden makul ve meşru ölçüde komisyon almasında bir sakınca yoktur. Şu kadar var ki proje sahiplerine ulaştırılmak üzere projeyi fonlayan kişiler tarafından emanet edilen paraların, faiz vb. haram yollarla nemalandırılması caiz değildir.

Bu yöntemin faaliyet alanının, dinin öngördüğü ilke ve esaslara uygunluk arz etmesi, kişiye çevreye ve topluma zarar vermemesi, söz konusu şirketin aldanma, aldatma ve yanıltma gibi akde olumsuz yansıyan fesat sebeplerinden uzak olması, önündeki yasal engellerin kalkması ve gerek İslam hukuku alanında gerekse modern hukukta yapılan çalışmalarla daha da yaygınlaşacağını ümit ediyoruz.

Faizsiz modelleriyle kitle fonlaması hem ülkemizde hem diğer İslam ülkelerinde iyi anlatılabilirse Müslüman halklardan gerekli teveccühü göreceği düşünülmektedir.



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir