BDDK Başkanı Şahap Kavcıoğlu, “Katılım finans alanında gerek uluslararası standartlarla uyumu artırmak gerekse her geçen gün gelişen sektörün ihtiyaçlarına yanıt verebilmek adına gerekli düzenlemeleri yapmaya devam edeceğiz.” dedi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, Türk bankacılık sektörünün; sağlam ve güven veren yapısıyla Türkiye ekonomisi için önemli bir istikrar çıpası rolü oynadığını vurgulayarak, “Bankacılık sektörünün kredileri artmaya devam ederken varlık kalitesinin önemli bir göstergesi olan takibe dönüşüm oranı ise yüzde 1,5 ile tarihi düşük seviyelerde seyretmekte.” dedi.
Kavcıoğlu, Türk bankacılık sektörünün 2023 gerçekleşmeleri ve 2024 beklentilerine ilişkin yaptığı açıklamada, bu yıl Türk bankacılık sektörünün; küresel ekonomideki belirsizlikler, jeopolitik riskler ve ABD ile Avrupa’da yaşanan banka iflaslarına rağmen güçlü bir performans sergilediğini ifade ederek, sektörün sağlam ve güven veren yapısıyla Türkiye ekonomisi için önemli bir istikrar çıpası rolü oynadığını söyledi.
En güncel veri dönemi itibarıyla Türk bankacılık sektörünün 21,8 trilyon TL’lik bir aktif büyüklüğe eriştiğini, sektörün toplam kredilerinin de 11 trilyon TL’ye ulaşmış durumda olduğunu belirten Kavcıoğlu, “Ekonomi yönetimimizin seçici kredi politikası ile hedeflediği şekilde bankalar, reel sektörü desteklemeye, üretimi ve ihracatı finanse etmeye devam etmektedir.” dedi.
Bankacılık sektöründe krediler artmaya devam ederken, varlık kalitesinin önemli göstergesi olan takibe dönüşüm oranının ise yüzde 1,5 ile tarihi düşük seviyelerde seyrettiğine dikkati çeken Kavcıoğlu, söz konusu oranın yüzde 2,3 olan AB ortalamasının da altında olduğunu aktardı.
Kavcıoğlu, “Ayrıca, Ekim 2023 itibarıyla 3. Grup krediler için yüzde 84,9, 2. Grup krediler için ise yüzde 23,1 seviyesinde, Avrupa bölgesi ve diğer birçok ülkeye kıyasla daha yüksek oranda ayrılan karşılıklar, bankalarca önemli bir ilave kayıp ihtimalini azaltmaktadır.” dedi.
“Bankacılık sektörü mali bakımdan güçlü ve sağlıklıdır”
En son açıkladıkları veriler itibarıyla bankacılık sektörünün uluslararası standartlara göre asgari yüzde 8 olması gereken sermaye yeterlilik oranının yüzde 18,4 seviyesinde bulunduğunu, likidite karşılama oranlarının yasal limitlerin çok üzerinde olduğunu belirten Kavcıoğlu, şunları kaydetti:
“Bankalarımızın yurt dışı finansman temininin hızlandığı ve yabancı yatırımcı ilgisinin arttığı, gerçekleşen işlemlerden açıkça gözlenmektedir. Aynı zamanda bankacılık sektörü, geçen yılın aynı dönemine göre net karını da yüzde 44,7 oranında artırmıştır. Son açıklanan verilen itibarıyla sektörün aktif ve öz kaynak karlılığı oranları sırasıyla yüzde 3,2 ve yüzde 41,5 olarak gerçekleşmiş olup anılan oranlar da başta AB ortalamaları olmak üzere pek çok ülkenin ortalamalarından daha yüksek seviyededir. Özetle bankacılık sektörü aktif kalitesi, sermaye yapısı, likidite yeterliliği ve karlılık bakımından oldukça iyi durumda olup mali bakımdan güçlü ve sağlıklıdır.
Belirtilmesi gereken bir diğer önemli husus da ülkemiz bankacılık mevzuatının uluslararası düzenlemelere tam uyumlu az sayıdaki birkaç örnekten birisi olduğu gerçeğidir. Bu sebeple 2024 yılında da bankacılık alanındaki uluslararası gelişmeler ve düzenlemeler çerçevesinde mevzuatımızda gerekli değişiklikler yapılarak uluslararası bankacılık standartlarına tam uyumlu düzenleme ve denetleme çerçevemiz daha da geliştirilecektir. Bu doğrultuda, Basel Komitesi tarafından yayımlanan Basel III Final düzenlemelerine ülkemizin tam uyumunun sağlanması için bankacılık mevzuatında gerekli değişikliklerin yapılmasına yönelik çalışmalar sürdürülmekte olup AB’nin konuya ilişkin açıklamış olduğu uygulama takvimine paralel olarak biz de BDDK olarak, bahse konu düzenlemeleri 2025 yılında hayata geçirmeyi planlıyoruz. Ayrıca, bildiğiniz üzere, son dönemde iklim değişikliği sebebiyle ortaya çıkan iklim risklerinin finansal kuruluşlar için önemli bir finansal risk unsuru haline gelmesi sebebiyle düzenleyici ve denetleyici otoritelerin bu risklerin yönetilmesine ilişkin gerekli yapıları ihdas etmemesi durumunda bu risklerin bankacılık sisteminin ve nihai olarak finansal sistemin istikrarına yaratacağı olumsuz etkiler dünya ekonomilerinin ana gündem maddesi haline gelmiştir.
Bu itibarla 2024 yılında BDDK olarak, Bankacılık Kanunu’nda sayılan görevlerimiz çerçevesinde, iklim değişikliğinin yaratacağı finansal riskler ve düşük karbon ekonomisine geçişin bankacılık sektörü ve diğer finansal kuruluşlar üzerinde oluşturacağı risklerin ölçülmesi, analiz edilmesi ve yönetilmesi bizim de en önemli gündem maddelerimizden biri olacaktır. Bu kapsamda, sürdürülebilir bir finansal sisteminin inşasına katkıda bulunmak için Sürdürülebilirlik Stratejisi Eylem Planı’nda (2022-2025) yer alan politikalarımızı hayata geçirmeye başladık. Söz konusu Eylem Planı’ndaki hedeflerimiz uyarınca Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum süreci kapsamında bankaların iklimle ilgili hedeflere katkısını ölçmeyi hedefleyen Yeşil Varlık Oranı Hakkında Tebliğ Taslağı ile bankaların maruz kaldıkları veya kalacakları iklimle bağlantılı finansal risklerini etkin bir şekilde yönetebilmeleri için yürütülecek politikalara ve uygulamalara esas teşkil edecek ilkelerin belirlenmesi amacıyla hazırlanan İklimle Bağlantılı Finansal Risklerin Bankalarca Etkin Yönetimine İlişkin Rehber Taslağı’nı yakın zamanda ilgili tarafların görüşüne sunduk. Bu anlamda, dönüştürücü iklim politikalarını finans sektörünün geleceğini güvence altına almanın ve finansal sistemin sürdürülebilirliğini artırmanın anahtarı olarak görüyoruz.”
“Riskleri etkin şekilde yönetebilen ve fırsatlardan yararlanabilen bankalar, başarı için iyi bir konuma sahip olacak”
Şahap Kavcıoğlu, küresel açıdan son yıllarda yaşanan gelişmelerin, bankaların risk yönetimini daha da güçlendirmeleri gerektiğini ortaya koyduğunu vurgulayarak, riskleri etkin şekilde yönetebilen ve fırsatlardan yararlanabilen bankaların, önümüzdeki yıllarda başarı için iyi bir konuma sahip olacağını, BDDK’nin de bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye ve sektörü daha da güçlendirmeye odaklanacağını söyledi.
Kavcıoğlu, katılım finans alanında 2023 yılında faaliyet izinlerini alan iki kuruluşun dijital katılım finans kuruluşu olarak faaliyetlerine başladığını, bununla birlikte, halihazırda mevduat bankası olarak faaliyet gösteren bir kuruluşun ise katılım finans kuruluşuna dönüşerek faaliyetlerine devam etmesine izin verildiğini hatırlatarak, söz konusu 3 yeni kuruluşun, katılım finans sektöründeki çeşitliliği ve rekabeti artırarak katılım finans ekosisteminin büyümesine ve gelişmesine katkı sağlayacağının değerlendirildiğini kaydetti.
“Katılım finans alanında gerekli düzenlemeleri yapmaya devam edeceğiz”
BDDK Başkanı Kavcıoğlu, katılım finans sektörünün büyümesine yönelik faaliyetlerinin devam ederken, sektörün katılım finans ilke ve standartlarına uyumunu sağlamanın da özellikle önem verdikleri bir husus olduğunu vurgulayarak, şöyle dedi:
“Bu kapsamda BDDK olarak, katılım finans kuruluşlarına özel olarak başlattığımız denetimleri farklı denetim konuları bazında 2024 yılında da devam ettirmeyi planlıyoruz. Bu sayede katılım finans sektörünün katılım finans ilkelerine uyumuna yönelik kurumsal yönetim çerçevesini güçlendirmeyi hedefliyoruz. Yine bu alanda üyesi olduğumuz uluslararası kuruluşlarla ilişkilerimizi güçlendirerek sürdürmeye devam ediyoruz. Katılım finans alanında gerek uluslararası standartlarla uyumu artırmak gerekse her geçen gün gelişen sektörün ihtiyaçlarına yanıt verebilmek adına gerekli düzenlemeleri yapmaya devam edeceğiz.”
Bilgi sistemi alanında yapılan çalışmalar
Şahap Kavcıoğlu, 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinin hemen ardından müşterilerin bankacılık hizmetlerine erişimlerini kolaylaştırmak ve bilgileri dışında kart kullanımlarının engellenmesini sağlamak amacıyla gerekli tedbirlerin ivedilikle alındığını bildirdi.
Kavcıoğlu, elektronik bankacılık hizmet kanallarında kimlik doğrulama ve işlem güvenliğinin gerçekleştirilmesini temin eden teknikleri ve elektronik ortamda sözleşme ilişkisinin kurulmasına ilişkin hükümleri içeren 2023/1 sayılı genelgenin yayımlandığını, söz konusu genelge ile elektronik bankacılık hizmet kanallarında gerçekleştirilen işlemlerde bankalar ve müşteriler açısından yapılan işlemlerin kim tarafından yapıldığının inkar edilemezliği ve sorumluluk hukuku açısından ispat kolaylığının güvence altına alındığını anlattı.
“Her 1 ton kağıt slipe karşılık doğadaki 17 ağacın kurtarılması sağlanacak”
POS cihazlarında kullanılan kağıt miktarının azaltılarak yeşil finansmanın gelişimini sağlayacak ekosistemin geliştirilmesi amacıyla fiziksel sliplerin elektronik ortamda düzenlenmesini sağlamak adına bankalara talimat verildiğini ve bankalar tarafından “dijital slip” uygulamasına geçildiğini belirten Kavcıoğlu, “Bu uygulama ile her 1 ton kağıt slipe karşılık doğadaki 17 ağacın kurtarılması sağlanacak. Böylece içerdiği kimyasal sebebiyle geri dönüşümü mümkün olmayan kağıt sliplerin yerine dijital slip uygulaması, bu yönüyle de doğaya çok önemli bir katkı sağlayacak.” dedi.
Gerçek kişilerin bankalarda başarılı bir şekilde uzaktan müşteri olabilmesi ile birlikte sektörün uzaktan müşteri ediniminde yeterli olgunluğa ulaşması ve sektörün ihtiyaçları göz önüne alınarak ticaret siciline kayıtlı tüzel kişilerin de bankalarda uzaktan müşteri olabilmesinin önünün Bankalarca Kullanılacak Uzaktan Kimlik Tespiti Yöntemlerine ve Elektronik Ortamda Sözleşme İlişkisinin Kurulmasına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile açıldığını hatırlatan Kavcıoğlu, bununla birlikte anılan yönetmelik ile ayrıca, uzaktan müşteri ediniminde engelli müşterilerin yaşadıkları zorlukları giderme, uzaktan kimlik tespiti sürecini kolaylaştırma, hızlandırma ve müşteri temsilcisi tarafından gerçekleştirilecek kontrollerin yapay zeka uygulamalarıyla desteklenmesine ilişkin hükümlere de yer verildiğini anlattı.
Kavcıoğlu, bilgi sistemi alanında yapılan diğer çalışmalara ilişkin şunları kaydetti:
“Ülkemizde ve dünyada yaşanan finansal hizmetlerin dijital dönüşümüne yönelik olarak finansal sektörün desteklenmesi amacıyla geçtiğimiz dönemde bilgi sistemleri mevzuatında yapılan güncelleme çalışmalarına dünya örnekleri ve ülke gereksinimleri göz önünde bulundurularak devam edilecektir. Finansal hizmetlerde kullanılan teknolojilerde yerli ve milli ürün ve hizmetlerin kullanımına ilişkin çalışmalar yaygınlaştırılacaktır. Bilgi sistemleri mevzuatı kapsamında dünyadaki ve sektördeki iyi uygulama örnekleri takip edilerek inovatif ürün ve hizmetler desteklenecektir. Finansal sektörde yaşanan gelişmeler ve müşteri alışkanlıklarının değişmesiyle birlikte bilgi güvenliğine yönelik tedbirlerin arttırılması, siber dolandırıcılıkla etkin bir şekilde mücadele edilmesi, diğer kamu kurumları ve finansal kuruluşlarla siber güvenlik ile ilgili işbirliği çalışmaları arttırılarak devam edecektir.”
Denetim süreci
Kavcıoğlu, BDDK tarafından denetim sürecinin, başta Basel Bankacılık Komitesi’nin Etkin Bankacılık Denetimine İlişkin Temel Prensipleri olmak üzere uluslararası ilke ve esaslar dikkate alınarak risk odaklı, dinamik, etkin ve ileriye dönük bir denetim yaklaşımı oluşturacak şekilde belirlendiğini söyledi.
Bankacılık denetimindeki en güncel gelişme ve en iyi uygulamalarla uyumlu, aynı zamanda Türk bankacılık sektörünün özelliklerine uygun bir denetim yaklaşımı için denetim sürecinin düzenli aralıklarla gözden geçirildiğini ve gerekli revizyonların yapıldığını aktaran Kavcıoğlu, bu kapsamda IMF ve Dünya Bankası tarafından 2022’de Türkiye için hazırlanan Financial Sector Assesment Program (FSAP) Raporu’nda denetim yaklaşımı ile ilgili olarak yer verilen önerilerin de dikkate alınarak güncellenen denetim rehberlerinin yürürlüğe girdiğini anlattı.
Kavcıoğlu, “Gerçekleştirilen denetim rehberleri güncelleme çalışması, Avrupa Bankacılık Otoritesi (EBA) tarafından İnceleme ve Değerlendirme Süreci ile Stres Testi Hakkında Ortak Prosedürler ve Metodolojilere İlişkin Rehber’in de dikkate alınmasıyla kurumumuzun benimsediği risk odaklı denetim anlayışının uluslararası standartlara uyum seviyesini artırmıştır. Kurumumuzun düzenleme ve denetim çerçevesi, Türk bankacılık sektörünün güvenilirliğini destekleyen en önemli unsurlardan biri olmaya devam etmektedir.” diye konuştu.
Vatandaşların finansal hizmetlere erişilebilirliğinin artması konusundaki çalışmalar
BDDK Başkanı Kavcıoğlu, finansal tüketicinin haklarının korunması ve bilinçlendirilmesi amacıyla BDDK tarafından şikayet ve başvuru takip sürecinin de özenle yürütüldüğünü ifade ederek, BDDK’nin gözetim ve denetimi altında faaliyet gösteren kuruluşlara ilişkin olarak finansal tüketiciler tarafından e-şikayet, CİMER, dilekçe ve çağrı merkezi üzerinden kuruma iletilen şikayetlerin finansal tüketiciyi koruma mevzuatı çerçevesinde değerlendirildiğini bildirdi.
Bu şikayetlere ilişkin ilgili kuruluşlar nezdinde gerekli incelemelerin yapıldığını, sonucu hakkında başvuru sahibine bilgi verilmesinin yanında inceleme sonucunda mevzuata aykırılığın tespit edilmesi halinde ilgili maddeler gereğince kuruluşlar hakkında idari para cezasına hükmedildiğini anlatan Kavcıoğlu, şunları kaydetti:
“Kurumumuza iletilen şikayetler konu ve kuruluş bazında da değerlendirilmekte olup ileriye yönelik ve önleyici tedbirler alınması konusunda da girdi sağlamaktadır. 2 Kasım 2023 tarihi itibarıyla kurumumuza e-şikayet, CİMER, dilekçe ve çağrı merkezimiz üzerinden toplamda 215 bin 234 adet şikayet ulaşmıştır. Bu şikayetlerin kanal bazında dağılımı ise CİMER 135 bin 300 adet, e-şikayet 68 bin 474 adet, çağrı merkezimiz 9 bin 325 adet ve dilekçe 2 bin 135 adet olarak gerçekleşmiştir.
Finansal hizmetlere e-devlet aracılığıyla ulaşımın sağlanabilmesi amacıyla 1 Mart 2020’den beri sunduğumuz hizmet ile vatandaşlarımız, kendilerinin veya mirasçısı oldukları kişilerin adına hangi bankalarda mevduat/katılım fonu hesabının bulunduğunu E-devlet kapısı üzerinden dijital ortamda sorgulama imkanına kavuşmuştur. 1 Mart 2020-24 Kasım 2023 tarihleri arasında 7 milyon 802 bin 467 vatandaşımız, toplamda 18 milyon 301 bin 855 adet sorgu gerçekleştirmiştir.”