Sukuk: Kira Sertifikası

Sukuk: Kira Sertifikası

Sukuk, sak kelimesinin çoğuludur ve eşit değerli sertifikalar anlamına gelmektedir. En basit şekliyle sukuk bir varlığa sahip olmayı veya ondan yararlanma hakkını göstermektedir. Sukukta yer alan hak-iddia sadece nakit akışı hakkı değil, aynı zamanda mülkiyet hakkıdır. Bu, sukuku tahvil ve bonodan farklılaştırmaktadır. Sukuk, ilgili varlığın değeriyle orantılı oluşturulan sertifikalar aracılığıyla varlığın mülkiyetinin geniş yatırımcı kitlesine transfer edildiği bir süreç olan seküritizasyona benzemektedir.

Sukuk, bir borçlanma aracı olmamakla birlikte, temelinde mutlaka bir dayanak varlık bulunmaktadır. Sertifika sahibine dayanak varlıktan doğan gelirden istifade etme hakkını tanımaktadır. Gelir, faizsiz bankacılık ilkelerine uygun olan varlıklardan (Örneğin, gayrimenkulün kiralanması) elde edilmektedir. Sukukta yatırımcılar bir yatırım projesine katılarak riski beraber üstlenmektedir.

Geleneksel borçlanma araçları faiz taşıyan menkul kıymetlerden oluşurken, sukuklar temel olarak varlık sepetinde sahiplik hakkından oluşan yatırım sertifikalarıdır. Bölünmez hisselerle sahiplik yetkisini temsil ederler ve faizsiz bono olarak tanımlanmaktadırlar. Faizsiz bono olarak tanımlanmasının nedeni, dünya üzerinde şu ana kadar ihraç edilen sukukların tahvil-bonolar gibi sabit getiri vermesinden kaynaklanmaktadır. Her ne kadar birçoğunda getiri garanti edilmesede, bir varlığa dayalı olarak çıkarılsada, çoğunlukla getirinin sabit olması ve dolayısı ile sukuk fiyatının hesaplanmasının tahvil-bono gibi olması böyle ifade edilmesine yol açmıştır.

Sukuklar, Kira Sertifikası Tebliği’nin Kira Sertifikası türleri ve genel esaslar başlıklı 4 üncü maddesi 1 inci fıkrasına göre;

a) Sahipliğe,
b) Yönetim sözleşmesine,
c) Alım-satıma,
d) Ortaklığa,
e) Eser sözleşmesine, dayalı olarak veya bu sayılanların birlikte kullanılması suretiyle Varlık Kiralama Şirketleri (VKŞ) tarafından ihraç edilebilir. Sukuklar, türlerine göre farklılık göstermektedir ancak genel akışları birbirine benzemektedir.

Kamunun da içinde yer aldığı sermaye isteyen büyük projelerin belli orandaki kısımlarının finanse edilmesinde rol alabilecek olan Sukuk, sermaye piyasalarının gelişmesi ve derinlik kazanması için sektöre yeni gelmiş önemli bir finansal araçtır.

Sukukun faydalarından başlıcalarını zikredecek olursak;

• Faizsiz finans kuruluşları bu ürünü yatırım fonları kurabilmek için kullanabileceklerdir. Özellikle emeklilik fonlarında sabit getiri elde etme noktasında alternatifsiz bir ürün olduğu söylenebilir.

• Faizsiz finans kuruluşlarının hazine ve sermaye piyasası işlemlerinde ağırlıklı kullanmaya başlamasıyla Kamu Hazinesinin farklı ve uzun vadeli kaynak bulabileceği yeni bir finansal araca kavuşmuştur. Kamu Hazinesinin farklı ve kaliteli bir ürün/ kaynak bulması ile daha uygun borçlanabilme imkânı doğmuş ve tek bir kanala bağlı kalma riski azalmıştır.

• Sukuk, bankalarımızın ve firmalarımızın uzun vadeli kaynaklara erişiminin bir yolu olup, bu yöntemle elde edilen kaynaklar ülkemizin kalkınmasına hizmet edecek yatırım projelerinde kullanılabilecektir.

• Sukuk, üretime ve istihdam artışına destek verebileceği gibi, cari açığın kaliteli finansman ile kapatılmasını sağlayabilecek önemli bir üründür. Bu yönüyle ulusal ekonomiye katkı sağlamaktadır.

• Sukuk, Asya, Orta Doğu ve Körfez Bölgesi, Avrupa ve dünyanın birçok ülkesindeki yatırımcıların Türkiye’ye yönelmesini ve Türk varlıkları ile buluşmasını sağlayan faizsiz finansal bir araç işlevini görmektedir.

• Bireysel emeklilik şirketlerinin, aracı kurumların, katılım bankalarının ve ticari bankaların sukuka dayalı oluşturacağı yatırım fonları ile sermaye piyasaları daha çok gelişecek ve derinleşecektir.

Sukuk En Güçlü Büyüme Gösteren Varlık Türüdür

Körfez İşbirliği Konseyi üyeleri Malezya, Endonezya, Pakistan ve Türkiye’nin sukuk ihracının, 2015 yılındaki 32 milyar ABD doları seviyesinden 2016 yılında 40 milyar ABD dolarına yükseldiği izlenmektedir. 2017 yılında yeni ihraççı ülkelerin piyasaya girmesi ve hacimlerin artmasıyla bu ivmenin süreceği öngörülmektedir. Sukuk, büyüme ivmesindeki yavaşlamaya rağmen halen en güçlü büyüme gösteren varlık türüdür. 2015 yılı sonunda dolaşımdaki Sukuk hacmi 2014 yılına göre yüzde 14 artarak 342 milyar ABD dolarına ulaşmıştır.

Malezya, dolaşımdaki Sukuk hacmi ve ihraç sayısı açısından liderliğini korumaktadır. Malezya ihraçları küresel olarak dolaşımdaki toplam sukuk hacminin yüzde 55’ini ve Güneydoğu Asya piyasasının yüzde 88’ini oluşturmaktadır. Fakat toplamda Malezya’nın payında önceki yıllara göre düşüş yaşanmaktadır. Ülkenin merkez bankası Bank Negara Malaysia (BNM)’nın kısa vadeli sukuk ihracına son vermesinden sonra Malezya’nın ihraç hacminde düşüş yaşanmıştır. Merkez bankası, kısa vadeli sukuk ihraçlarının çoğunun ülkedeki faizsiz bankacılık likidite ihtiyaçlarını karşılama hedefini yerine getirmediğini söylemiştir. BNM, yerel İslami bankalardan daha çok, geniş bir yatırımcı tabanının kısa vadeli sukuk satın aldığını belirtmiştir. Banka, bunun yerine Şubat 2016’da başlattığı faizsiz hazine bonoları ihracı dahil sadece faizsiz bankalar tarafından kullanılabilecek farklı araçları devreye alacaktır. Malezya ve Endonezya ilk 10’da yer alırken, Brunei ve Singapur kalan Güneydoğu Asya sukuk piyasasını oluşturmaktadır.

Dolaşımdaki global sukuk hacminin büyük kısmı, Malezya ve Endonezya’nın hakim olduğu hükümet kuruluşları tarafından oluşturulmuştur. Endonezya, Ağustos 2016’da ülkedeki banka mevduat faiz oranlarına kıyasla daha iyi bir getiri sağlayan ve yerli perakende pazarını hedef alan, ticareti mümkün olmayan bir “Tasarruf Sukuk”unun tanıtımını yapmıştır. Bu ürün, ülke çapında 20 banka tarafından satılmaktadır. Getiri, kâğıdın vade tarihine kadar aylık olarak ödenecektir. 2015’te dünya çapında 68 milyar ABD doları değerinde sukuk ihraç edilmiştir. Malezya en çok ihraç gerçekleştiren ülke olmayı sürdürürken, onu Endonezya izlemektedir. Hazine ihraçları piyasaya sunulan sukukun çoğunluğunu oluşturmaya devam etmektedir.

Sukuk piyasası büyürken Afrikalı ihraççı ve yatırımcıların bu piyasaya ilgisinde de artış görülmektedir. 2010 yılından bu yana KİK üye ülkelerindeki hazine sukuk ihraçlarının yüzde 60’ını temsil eden Katar, bölgenin en aktif uzun vadeli sukuk ihraççısı olmayı sürdürmektedir. Bölgede 2016 yılının ilk yarısıyla birlikte sukuk ihraçlarında görülen hızlı büyümenin ana nedeni, başta Kuveyt, Bahreyn ve Umman olmak üzere bütçe açıklarının finanse edilmesi amacıyla yapılan ihraçlardır. 2016 yılı ilk yarısında küresel sukuk ihraçlarının yüzde 50’sini hazine ihraçları oluştururken, en fazla hazine ihracı gerçekleştiren bölge olmayı sürdüren Güneydoğu Asya’da Malezya ve Endonezya ilk sırada olmak üzere uzun vadeli normal sukuk ihraçları devam etmektedir.

Sukuk İhracı Yüzde 26 Arttı

Fitch verilerine göre, 2016 yılında çekirdek pazarlarda sukuk ihracı yüzde 26 oranında artış göstermiştir. 2017 yılında da yeni ihraççı ülkelerin piyasaya girmesi ve hacimlerin artmasıyla bu ivmenin süreceği öngörülmektedir. Aynı verilerde, 2016 yılında KİK üyeleri Malezya, Endonezya, Pakistan ve Türkiye’nin sukuk ihracının, 2015 yılındaki 32 milyar ABD doları seviyesinden 40 milyar ABD dolarına yükseldiği izlenmektedir. Sukuk ihracının bu pazarlardaki toplam borçlanma kağıdı ihracındaki payı 2016’da elde edilen yüzde 28,5 ile 2015 yılındaki yüzde 29’luk pazar payı seviyesini korumuştur. Sadece varlıkların büyümesinin sistemin gelişimini değerlendirmede yeterli olmamaktadır.

Sistemin kârlılığı, bilinirliğinin artırılması, araştırma ve eğitim çalışmaları ile bilgi birikiminin daha yüksek seviyeye ulaştırılması, yasal düzenleme ve kurumsal yönetim sayesinde uygulamaların çoğaltılması, kurumsal sosyal sorumluluk alanında daha ileri adımlar atılması gerektiğini vurgulamak, büyük resmi daha net görmemiz açısından son derece önemlidir. Küresel finans sisteminin en hızlı büyüyen alanlarından biri olarak faizsiz finans sisteminin varlık ve coğrafi yayılım açısından gerçek potansiyelinin altında bir performans gösterdiği izlenmektedir. Sistemde sürdürülebilir büyümenin sağlanması için birçok ön şartın varlığı söz konusudur.

Bu kapsamda öne çıkan konular aşağıdaki biçimde özetlenebilir:

Öncelikle teknik ve uygulama standardının olmaması, sistemin gelişimini engelleyen en önemli hususlardan biridir. Diğer yandan, yasal düzenleme tarafındaki uyumsuzluklar ve nitelikli insan kaynağının azlığı da temel konuların başında gelmektedir. Ayrıca, başlıca sorunlardan biri olan geleneksel piyasaların dışında penetrasyon oranlarının düşüklüğü, sistemle ilgili bilincin gelişmemesi, faizsiz finans ürün ve hizmetlerinin sınırlı bilinirliği olarak izah edilmektedir.

Yeni küresel sürdürülebilirlik gündemi, faizsiz finans sistemini öne çıkarmaktadır. Son küresel finans krizi konvansiyonel finans sistemine alternatif ve tamamlayıcı, inovasyon sağlayabilecek finansman mekanizmalarına ihtiyaç olduğunu açıkça ortaya koyarken, bu arayış belirgin şekilde faizsiz finans sistemini işaret etmektedir.



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir