Katılım finans sektörünü, 2025’te bekleyen gelişmeler

Katılım finans sektörünü, 2025’te bekleyen gelişmeler

Katılım finans sektörünün, gelecek yıl, sermaye piyasalarından katılım bankalarına, finteklerden katılım sigortacılığına kadar tüm alanları kapsayan adımların hayata geçirilmesiyle daha dijital, rekabetçi ve verimli hale gelmesi bekleniyor.

2025 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programından yapılan derlemeye göre, başta sürdürülebilir ve dijital finans olmak üzere tüm finans alanlarında küresel piyasalarla uyumlu ve rekabetçiliği gelişmiş, kalkınma sürecine uygun maliyet ve koşullarda katkı verebilen, verimliliği yüksek ve kurumsal yapısı güçlü bir finansal sektörün oluşturulması amaçlanıyor.

Programa göre, yatırım bankacılığı faaliyetlerinin geliştirilmesi kapsamında Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, işletmelerin yurt içi ve dışı piyasalardan doğrudan yatırım olarak fon temin edebilmeleri için aracılık ve danışmanlık hizmetleri sunacak. Bankaya bağlı portföy yönetim şirketi tarafından kurulan “fonların fonu” bünyesindeki fon sayısı da bu doğrultuda artırılacak.

Sermaye piyasalarında finansal ürün ve hizmet çeşitliliği geliştirilecek ve küçük yatırımcı hakları gözetilerek yatırımcı tabanı genişletilecek. Bu doğrultuda sektörde meydana gelen gelişmelerle girişimcilerin ve yatırımcıların ihtiyaçları doğrultusunda kitle fonlaması düzenlemelerinde güncellemeler yapılacak.

Uluslararası Katılım Finans Tahkim Merkezi ile Uluslararası İslami Altyapı ve Likidite Kuruluşu

Katılım finansı destekleyici mekanizmalar tesis edilmesi doğrultusunda, Uluslararası Katılım Finans Tahkim Merkezi ile Uluslararası İslami Altyapı ve Likidite Kuruluşunun hayata geçirilmesine yönelik çalışmalar tamamlanacak ve katılım finans derecelendirme sistemine ilişkin hazırlık çalışmaları yapılacak.

Katılım sigortacılığı ve katılım emeklilik planlarının kapsayıcılığı artırılacak, ayrıca bu faaliyetlerle ilgili ulusal ve uluslararası standartlarla uyumlu mevzuat düzenlemeleri hayata geçirilecek.

İstanbul Finans Merkezi’nin (İFM) finansal piyasaların derinleşmesine daha etkin şekilde katkı vermesini sağlamak amacıyla uluslararası finans sistemine entegrasyonu artırılacak.

Bu doğrultuda, nitelikli iş gücünün temini için İFM Finans Akademisi kurulacak ve İstanbul’un küresel bir finans merkezi olmasını sağlayacak strateji ve politikalar çerçevesinde tanıtımıyla iletişim stratejisi geliştirilecek.

İFM’nin küresel tanıtımını ve işbirliğini geliştirmek amacıyla uluslararası kurumlara üyelikler sağlanacak ve diğer finans merkezleriyle ortak çalışmalar yapılacak.

İFM’de faaliyet gösteren katılımcıların tüm bürokratik süreçlerinin hızlandırılması için kamu kurum ve kuruluşlarının ilgili birimlerinin yer alacağı “Tek Durak Büro” oluşturulacak.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası sorumluluğunda, üçüncü ülkelerle ekonomik ve finansal ilişkiler geliştirilecek ve karşılıklı ticarette yerel para birimlerinin kullanımı artırılacak.

Bu çerçevede, Türkiye için ekonomik, ticari ve stratejik açıdan önem arz eden ülkelerle karşılıklı ticarette yerel para birimlerinin kullanılmasının yaygınlaştırılması için işbirliği imkanları artırılacak ve swap anlaşması veya mutabakat zaptı imzalaması gibi çalışmalarda bulunulacak.

Finansal işlemlerle finansal ürün ve hizmetlere yönelik bireysel veya kurumsal müşterilerin finans kuruluşlarıyla uyuşmazlıklarına yönelik başvuruların hızlı ve tek elden değerlendirilerek çözüme kavuşturulacağı alternatif uyuşmazlık çözüm merkezi kurulacak.

İstanbul Finans ve Teknoloji Üssü kuruluyor

Fintek sektöründe yazılım alanında çalışacak nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesi amacıyla finansal teknolojiler uzmanlık sertifikası programı hayata geçirilecek.

Yerli finansal teknolojilerin gelişiminin desteklenmesine yönelik İstanbul Finans ve Teknoloji Üssü kurulacak. Finteklerin teknoloji tedariki için destek programı uygulanmasının yanı sıra fintek yatırım fonlarında kamu yatırımlarının payının artırılmasına yönelik çalışmalar yürütülecek.

Düzenleyici ve denetleyici otoriteler tarafından, yerleşik finansal oyuncuların fintek kuruluşlarıyla ilişkilerinde uygulanacak kural setleri güçlendirilirken, bu doğrultuda düzenleme ve endüstri deney alanları oluşturulacak.

Dijital Türk lirasının geliştirilerek kullanıma sunulması ve yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar yürütülecek.

Bu süreçte, ikinci faz çalışmaları kapsamında dijital para sistemi, dijital kimlik entegrasyonu, mobil uygulamalar, servis katman uygulamaları, çevrim dışı ödemeler, programlanabilir ödemeler, birlikte çalışabilirlik çözümleri, izleme ve yönetim ortamları, veri yönetimi ve siber güvenlik konularında araştırma geliştirme ve test faaliyetleri yürütülecek.

Bunun yanı sıra dijital Türk lirası projesindeki gelişmeler hakkında kamuoyu, ilerleme raporu, blog yazıları ve internet sitesi içerikleriyle bilgilendirilecek.

Ödemeler alanında verimliliği ve birlikte çalışabilirliği destekleyecek adımlar atılmaya devam edilirken, sektörde faaliyet gösteren tüm kuruluşların kurumsallık seviyesi ve güvenlik düzeyi artırılacak ve bankalar ile banka dışı ödeme hizmeti sağlayıcıları arasında rekabeti engelleyici uygulamaların oluşmasını engelleyecek tedbirler alınacak.

Finans sektöründe ortak dijital altyapı kullanımı ve çeşitli operasyonların ortaklaştırılması yoluyla maliyetlerin azaltılması sağlanırken, bankaların ve banka dışı finans kuruluşların ihtiyaç duydukları altyapılara eşit şartlarda ulaşmaları için gerekli önlemler alınacak.

Bu kapsamda ödeme ve elektronik para kuruluşlarının bilişim altyapıları için topluluk bulutu hizmetini güvenli bir şekilde kullanabilmeleri kapsamında topluluk bulutu katılımcıları ve topluluk bulutu sağlayıcıları için uygunluk değerlendirmeleri gerçekleştirilecek,

Bankaların yeşil varlık oranı hesaplanacak

Finansal sektörde sürdürülebilirlik çalışmaları desteklenirken, sürdürülebilirlik ve emisyon verilerinin sunumunda standardizasyon sağlanacak ve bu veriler paylaşıma açılacak.

Ayrıca, bankacılık sektörü için sürdürülebilir bankacılık, geçiş planları ve iklim risklerinin yönetimi konularında düzenleme yapılacak.

Bu süreçte iklimle bağlantılı finansal risklerin etkin yönetimine ilişkin rehber hazırlanacak ve yürürlüğe konulacak. Ayrıca, bankaların yeşil dönüşüm sürecine katkı düzeylerini ölçmek amacıyla yeşil varlık oranı hesaplanmasına yönelik düzenleme hayata geçirilecek.

Finansal otoritelerin sürdürülebilir finans konusundaki kurumsal kapasiteleri artırılırken, reel sektörün sürdürülebilir finansa yönelik farkındalık ve bilgi düzeyinin artırılması ilişkin çalışmalar yapılacak.

Ekonomik faydanın yanı sıra sosyal ve çevresel fayda oluşturulmasına yönelik sosyal etki tahvilleri ve mavi bonolar gibi etki yatırım araçları geliştirilecek ve kullanımı yaygınlaştırılacak.

Sürdürülebilir finansman araçlarına, kurumsal yatırımcı talebinin güçlendirilmesi için sorumlu yönetim çerçevesi oluşturularak uygulamaya geçirilecek.

Finansal istikrarın güçlendirilmesi amacıyla bankacılık sektörünün sermaye yeterliliğine ilişkin Basel III final düzenlemelerine uyum sağlanacak.

Mali suçlarla mücadelenin etkinliğini artırmak amacıyla Mali Suçları Araştırma Kurulunun (MASAK) teknik altyapısı geliştirilecek ve idari yapısı güçlendirilecek.

Kripto varlık hizmet sağlayıcılarına yönelik ikincil düzenleme çalışması yapılacak ve ikincil düzenlemenin yayınlanmasının ardından kripto varlık hizmet sağlayıcıları nezdinde yerinde inceleme çalışmaları yapılarak yetkilendirme süreci tamamlanacak.

Planlanan tedbirler neticesinde, 2023’te borsada işlem gören şirketlerin piyasa değerinin GSYH’ye oranının program sonunda yüzde 37,8’den yüzde 39,2’ye ulaşması hedefleniyor.

Bu dönemde, finansal varlık tercihleri içinde sermaye piyasası araçlarının payının yüzde 41,9’dan 45,2’ye, finansal hizmet ihracatının toplam ihracat içindeki oranının ise yüzde 0,13’ten yüzde 0,26’ya çıkması bekleniyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir