Yusuf Dinç: Kamu katılım bankaları birleşmiyor, yapısal ayrışma planı masada
Kamu katılım bankalarının birleşeceğine yönelik iddialar kamuoyunda tartışma oluştururken, Yenişafak yazarı Yusuf Dinç, “sürecin bir birleşme değil, katılım finans ilkeleri çerçevesinde yönetişim ayrışması” olduğunu belirtti.
Katılım finans sektörü Türkiye’de istikrarlı büyümesini sürdürürken, son günlerde kamu katılım bankalarının birleşeceğine yönelik iddialar kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Sabah Gazetesi yazarı Dilek Güngör’ün, kamuya ait üç katılım bankasının birleşerek “Türkiye Katılım Bankası” adıyla faaliyet gösterebileceğine ilişkin değerlendirmesi, bu yöndeki beklentileri güçlendirdi.
Ancak Yenişafak yazarı Yusuf Dinç, kaleme aldığı yazıda söz konusu iddiaların doğru anlaşılmadığını belirterek, kamu katılım bankalarının birleşmesinin gündemde olmadığını vurguladı.
“Konu Birleşmeden Daha Derin ve Stratejik”
Yusuf Dinç, kamuoyuna yansıyan birleşme söylemlerinin, asıl tartışılan konunun önüne geçtiğini ifade etti.
Dinç’e göre mesele, bankaların tek çatı altında toplanması değil; kamu sermayeli şirketlerin varlık yönetişiminin katılım finans ilkeleri çerçevesinde yeniden ele alınması.
Bu başlığın, planlanan bir halka arz sürecine ilişkin değerlendirmeler sırasında gündeme geldiğini aktaran Dinç, yatırımcılar açısından ortaya çıkabilecek ilkesel sınırlamaların dikkate alındığını belirtti.
Katılım Endeksi ve Sahiplik Yapısı Tartışması
Dinç, bir katılım bankasının halka arz edilmesi durumunda, mevcut sahiplik yapısının katılım endeksine dahil olma konusunda sorun oluşturabileceğine dikkat çekti.
Katılım endeksinin, yatırımcılar için “hangi şirketlere yatırım yapılamayacağını” gösterdiğini hatırlatan Dinç, bir katılım bankasının bu endeksin dışında kalmasının ilkesel açıdan sorgulanabileceğini ifade etti.
Bu nedenle, söz konusu sorunun aşılması amacıyla Türkiye Varlık Fonu bünyesinde yeni bir planlama üzerinde durulduğunu aktardı.
Türkiye Katılım Finans Varlık Fonu Fikri
Yusuf Dinç’in değerlendirmelerine göre, kamu sermayeli katılım bankalarının yönetiminin “Türkiye Katılım Finans Varlık Fonu” adı altında toplanması fikri bu çerçevede gündeme geldi.
Dinç, bu yaklaşımın bankaların birleştirilmesi anlamına gelmediğini, yalnızca yönetişim yapısının ayrıştırılmasına yönelik bir adım olduğunu özellikle vurguladı.
Bu ayrıştırma fikrinin kamuoyunda birleşme olarak algılandığını belirten Dinç, esasen planlanan sürecin idari ve yönetsel bir düzenleme olduğunu ifade etti.
Borsa ve Halka Arz Açısından Önemli Başlıklar
Dinç, sürecin sermaye piyasaları açısından da önemli sonuçlar doğurabileceğine işaret etti.
Hâlihazırda borsada yalnızca tek bir katılım bankasının işlem gördüğünü hatırlatan Dinç, kamu sermayeli bir katılım bankasının halka arz edilmesinin bu durumu değiştirebileceğini belirtti.
Normal şartlarda borsada her sektörde birden fazla şirket bulunduğunu ve bunun yatırımcıya kıyas imkânı sunduğunu ifade eden Dinç, katılım finans sektöründe bu imkânın şu an için sınırlı olduğunu dile getirdi.
İstanbul Finans Merkezi ve Katılım Finans Vurgusu
Yusuf Dinç, kamu katılım bankalarına ilişkin bu planlamanın, İstanbul’un küresel finans merkezi olma hedefi açısından da önemli olduğunu belirtti.
Türkiye Katılım Finans Varlık Fonu’nun, İstanbul Finans Merkezi’nin uluslararası alanda öne çıkan unsurlarından biri olabileceğini ifade etti.
Bu yapının, varlık yönetişiminde İslami finans perspektifi sunarak dünya genelinde özgün bir konum elde edebileceğini değerlendirdi.
“Katılım Bankacılığı Değil, Katılım Finans”
Dinç’in yazısında dikkat çektiği bir diğer husus ise kavramsal dönüşüm oldu. Kamuda “katılım bankacılığı” yerine giderek daha fazla “katılım finans” ifadesinin kullanıldığını belirten Dinç, bu değişimin müstakil bir yasal düzenleme ihtiyacını da beraberinde getirdiğini vurguladı.
Bu noktada çözümün açık olduğunu ifade eden Dinç, Katılım Finans Düzenleme ve Denetleme Kurulu kurulması gerektiğini belirtti.
Dinç’e göre katılım finans, artık tali bir başlık olmaktan çıkmış; kendi düzenleyici mimarisini talep edecek olgunluğa ulaşmış bir alan konumunda bulunuyor.

