Finansal Teknolojiler

Müşteri deneyimi rekabetin yeni belirleyicisi oluyor

Türkiye’de müşteri deneyimi ekosistemine ışık tutan çalışma yapıldı. Araştırmada müşteri deneyiminde olgun yapıya sahip şirketlerin yüzde 92’si gelir artışı bildiriyor. Geriye kalanlarda bu oran yüzde 50’ye düşüyor.

Müşteri Deneyimi Yöneti­mi ve Teknolojileri Derne­ği (MDYD), Deloitte Danışmanlık ve PRAGMA Araştırma işbirliğiy­le hazırladığı ‘Müşteri Deneyimi Yönetimi 2025 Araştırması’nı ya­yımladı.

Türkiye’de müşteri dene­yimi ekosistemine ışık tutan ça­lışma, 150 bini aşkın müşteri tem­silcisinin dahil olduğu yapısıyla, sektörün dönüşümünde insan odaklı çok kanallı iletişim ile ya­pay zekâ kullanımının belirleyi­ci rolüne işaret ediyor. Araştırma, tüketicilerin yüzde 76’sının pro­aktif iletişimi markalar için ‘ol­mazsa olmaz’ gördüğünü ortaya koyuyor.

Tüketicinin sesi araştırmaya dahil edildi

Eylül–Ekim 2025 döneminde yürütülen çalışma, B2B tarafında 107 sektör profesyoneli, B2C ta­rafında ise 1.000 tüketici ve 10 ka­rar verici ile yapılan görüşmelere dayanıyor.

13’üncü kez gerçekleş­tirilen araştırma, müşteri dene­yiminin artık yalnızca bir hizmet değil; markalar için güçlü bir reka­bet avantajı haline geldiğini vur­guluyor.

MDYD Yönetim Kurulu Başkanı Banu Hızlı, araştırmanın kapsamının bu yıl tüketici iç görü­süyle genişletildiğini belirterek, “Müşteri deneyimi yönetimi iş ya­pış biçimlerini dönüştüren strate­jik bir rekabet unsuru haline geldi. Ekosistemin tüm paydaşlarını bir araya getirerek iyi bir deneyimin hangi temalar etrafında şekillen­diğini ortaya koyduk” dedi.

Banu Hızlı, kurum içi sahip­lenmenin müşteri deneyimi ba­şarısındaki kritik rolünü vurgu­layarak, üst yönetim desteğinin stratejik yönü netleştirdiğini ifa­de etti. Geri bildirim toplama sü­reçleri düzenli hale gelse de yapay zekâ tabanlı ölçüm yöntemlerinin sınırlı kaldığını söyledi.

175 bini aşkın çalışan, yüzde 69’u kadın

Araştırma verilerine göre müş­teri deneyimi yönetiminin en önemli paydaşlarından çağrı mer­kezleri, yönetici ve destek ekiple­riyle birlikte toplam 175 bin 574 kişiyi istihdam ediyor. Sektör­de ortalama yaş 28 olurken, kadın istihdam oranı yüzde 69’a ulaş­mış durumda.

Yabancı dilde hiz­met veren temsilci sayısı 9 bin 425 olurken, her üç şirketten biri çok dilli iletişim sunuyor. İngilizce başı çekerken Almanca ve Arap­ça’nın ardından Rusça, Felemenk­çe, Fransızca ve Kürtçe öne çıkan diller arasında.

Yabancı dilde ve­rilen hizmetlerde chatbot yöneti­mi yüzde 15 ile en düşük kullanım oranına sahip olurken, gelen çağrı desteği yüzde 100 ile ilk sırada.

Geleceğin temaları

Araştırma, müşteri deneyimi yönetiminin geleceğini şekillendi­ren üç ana temayı şöyle özetliyor:

1 Gürültüden uzaklaşmak ve kalabalıktan farklılaş­mak: Omnichannel yapıların ki­şiselleştirilmiş ve kesintisiz dene­yimi güçlendirdiği belirtiliyor. Sa­dakat programları ise puan odaklı yapıdan çıkıp çok boyutlu ekosis­temlere dönüşüyor.

2 Teknoloji ve yapay zekâ dönüşümü: Ajan tabanlı yapay zekâ yükselirken tüketici­lerin yüzde 40’ı, en olumsuz dene­yimlerinde canlı temsilciye bağ­lanamamanın en büyük sorun ol­duğunu söylüyor.

Tüketicilerin yüzde 61’i markalarla iletişimde telefonu tercih ediyor; yüzde 88’i iletişim kanalını kendisinin seçe­bilmesini istiyor. Bu durum hibrit hizmet tasarımının önemini ar­tırıyor.

3 Müşteri deneyiminin stratejik iş kaldıracı ha­line gelmesi: Deneyim artık bir maliyet kalemi değil, gelir ve sa­dakat artıran stratejik bir yatırım alanı. Müşteri deneyimine yatı­rım yapan şirketler, ROI’yi ölçe­rek üst yönetim düzeyinde sahip­leniyor.

Olgun müşteri deneyimi büyümeyi getiriyor

Araştırmaya göre müşteri de­neyiminde olgun yapıya sahip şirketlerin yüzde 92’si gelir artı­şı bildirirken, geride kalanlarda bu oran yüzde 50’ye düşüyor.

Ya­pay zekâ yatırımları bugün yüzde 40 seviyesindeyken 2027’de yüz­de 45’e çıkması bekleniyor. Yapay zekâ süreçleri hızlandırırken, in­san temsilcilerin empati ve güven inşa eden rollerinin önemini ko­ruduğu belirtiliyor.

Müşteri iletişim merkezi payları yeniden şekillendi

 Müşteri temsilcilerinin sektörlere göre dağılımında ilk üç sırayı:

● Yüzde 21 ile bankacılık ve finans,

● Yüzde 16 ile telekomünikasyon,

● Yüzde 11 ile kamu hizmetleri alıyor.

Bu sektörleri sırasıyla e-ticaret (yüzde 8), perakende ve sağlık (yüzde 6), enerji, altyapı ve tüketici ürünleri (yüzde 5), konaklama ve turizm (yüzde 4) ile teknoloji, medya, taşımacılık ve sigorta (yüzde 3) takip ediyor.