Ekonomi

“Katılım finans sektörünü büyütmek istiyoruz”

Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, yılın 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre, uluslararası doğrudan yatırımlarda yüzde 45’lik artış olduğunu belirterek “En çok finans alanında yatırım çektik” dedi.

TürkMedya’nın düzenlediği Finans Zirvesi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın katılımıyla İstanbul Finans Merkezi Halkbank Kuleleri Konferans Salonunda başladı.

Dağlıoğlu, zirvenin açılışında yaptığı sunumda, finansın çok geniş bir konu olduğunu, uluslararası doğrudan yatırımlar (UDY), katılım finans, finansal teknolojiler ve yeşil finansmana değineceğini aktardı.

Ofisin kurulduğunda özellikle uluslararası sermaye girişlerini artırmak üzere faaliyet gösterdiğini vurgulayan Dağlıoğlu, Türkiye’nin 2003’ten bu yana 270 milyar doların üzerinde yatırım çektiğini söyledi.

Dağlıoğlu, Türkiye’nin yıllık ortalama dünyadaki yatırımların yüzde 1’ini aldığını belirterek, “Türkiye daha öncesinde, yani 30 yıllık dönemde, 15 milyar dolar yatırım çekebilmiş bir ülkeyken, dünyadaki yatırımların binde ikisini alan bir ülkeyken, bu alanlarda bir ilerleme kaydetmiş, dünyadaki yatırımların yaklaşık yüzde 1’ini alıyoruz ve Türkiye’deki uluslararası şirket sayısı da hızla arttı.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de cari açığın finansmanının her zaman önemli bir gündem olduğuna dikkati çeken Dağlıoğlu, “2003’ten bu yana yüzde 40’ın üzerinde cari açığın finansmanını da daha uzun dönemli bir sermaye kalemi olan UDY’lerle karşıladığımızı görüyoruz.” diye konuştu.

“En çok finans alanında yatırım çektik”

Dağlıoğlu, yılın 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre, UDY’lerde yüzde 45’lik artış olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:

“Son 12 ayda 15 milyar doların üzerinde yatırım girişi oldu. 2003’ten 2024’e kadar bizim yıllık ortalama çektiğimiz yatırım 12,4 milyar dolar. Uzun vadeli ortalamamızın biraz üstünde devam ediyoruz. Bu da yakın dönemde uluslararası yatırımcıların ilgisinin yüksek olduğu, pozitif bir trend içerisinde olduğumuza dair bir gösterge diye düşünüyoruz. En çok finans alanında yatırım çekmişiz, sonrasında imalat, enerji şeklinde devam eden bir listemiz var. Bu yılın ilk üç çeyreğine ait verilere göre, ilk sırada toptan ve perakende ticaret, sonrasında imalat, bilgi ve iletişim sektörü ve finans sektörü şeklinde devam ediyor.”

Söz konusu listedeki sektörlerin aslında teknoloji ekosistemi olduğuna işaret eden Dağlıoğlu, “Bu yılın ilk aylarından bu yana bazı uluslararası teknoloji şirketlerinin Türkiye’deki bazı satın almalar yaptığı, bazı teknoloji şirketlerimizin büyük ölçekli yatırım turları yaptığına şahit olduk.” açıklamasında bulundu.

Dağlıoğlu, imalat sanayi etrafındaki diğer yatırımların da ülkenin ihracatla büyüdüğüne işaret ettiğini belirterek, “Türkiye ihracatla büyüyen bir ülke. Cumhurbaşkanımızın bize gösterdiği böyle bir vizyon var. Benzeri şekilde uluslararası yatırımları da imalat sanayi alanında özellikle ihracat odaklı projelerle çekmeye devam eden bir ülke.” ifadelerini kullandı.

Kovid-19 salgını dönemine değinen Dağlıoğlu, son 5 yılda Türkiye’de bu yılın üç çeyreğinde olduğu gibi teknoloji yatırımları ve Türkiye’yi küresel tedarik zincirinde daha da güçlendirecek, daha da üst seviyelere taşıyacak imalat sanayi yatırımlarının arttığının görüldüğünü aktardı.

“Katılım finans alanında büyük bir fırsat gözlemliyoruz”

Dağlıoğlu, küresel tedarik zincirlerinin şekillendiğini kaydederek, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Son dönemde ticaret politikalarında muhafazakarlaşma eğilimi görüyoruz. Küresel makroekonomik belirsizlikleri yaşıyoruz. Dijital dönüşüm, sürdürülebilirlik kaygıları, bunların hepsi yatırımcıların yatırım kararında etkisi olan faktörler. Biz de önümüzdeki döneme dair bazı hedefler koyduk kendimize UDY’ler alanında. Türkiye daha fazla yeşil, iklim dostu, dijital yatırımlar çekebilir.

Küresel tedarik zincirlerinde daha aktif bir rol oynayabilir. Dünyadaki girişim sermayesi fonlarının, varlık fonlarının yatırımlarını, dünyadaki aile ofislerinin yatırımlarını çekmeye talibiz. Türkiye’nin her bölgesine yatırım çekmek istiyoruz. Özellikle bölgesel kalkınmaya destekleyen yatırımları ülkemize kazandırmak istiyoruz. Dünyadaki yatırımların yüzde 1’ini çekiyoruz, bu payı yüzde 1,5’e çıkarma hedefimiz var.”

Katılım finans alanında büyük bir fırsat gözlemlediklerini belirten Dağlıoğlu, “Bu sektörü büyütmek istiyoruz. Türkiye bankacılık alanında dünyadaki bütün rakiplerinin ötesinde dijitalleşme başarısına erişmiş bir ülke. Bu yine son 20 yılın bir başarı hikayesi. Uluslararası anlamda açık ara önde olduğumuz, başarılı olduğumuz bir alan.” diye konuştu.

Dağlıoğlu, sektörlerin dijitalleştiğini, finans sektörünün de geride kalmadığını kaydederek, “Finans sektörünü etkileyen bu dijital dönüşümün, dijitalleşmenin yine hızla devam edeceğini öngörebiliriz. Tabii ki regülatörün izin verdiği hızda, onların izin verdiği çerçevede olmakla beraber, önümüzdeki döneme dair de bu alanda daha çok girişim kurulmasını bekleyebiliriz.” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’nin finans alanında da ağırlığını artırarak bölgesel bir oyuncu haline geleceğini öngörüyoruz”

İstanbul Finans Merkezi içerisinde “Fintech Zone” adlı finans teknoparkı, teknolojili geliştirme bölgesi kurulduğunu, yakın zamanda katılımcılarını alacağını söyleyen Dağlıoğlu, ülkenin sürdürülebilirlik alanındaki başarılarına değindi.​​​​​​​

Dağlıoğlu, Türkiye’nin bütün kamu paydaşlarının dünyadaki büyüyen yeşil finansman ekosisteminden daha fazla pay almak için elinden geleni yaptığını, özel sektörün de bu alanda çalıştığına işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Türkiye artık diplomasi, kültürel faaliyetler, savunma gibi birçok alanda bölgesel bir aktör. Bunu ekonomik faaliyetlerde de görebiliyoruz. Türkiye artık bölgesinde en güçlü ihracat, AR-GE, tasarım merkezlerinden biri. Birçok uluslararası şirketin satın alma ofisleri, lojistik merkezleri, bölgesel yönetim ofisleri burada. Finans sektöründe de Türkiye’nin bölgesel bir gücü var. Önümüzdeki dönemde de diğer sektörlerde olduğu gibi Türkiye’nin finans alanında da ağırlığını artırarak bölgesel bir oyuncu haline geleceğini öngörüyoruz. Çalışmalarımız gayretlerimiz bu yönde.”​​​​​​​